Paydaş Katılım Planı
İstanbul’un
İstanbul’un kalbi hiç durmadan atarken, şehre yeni bir enerji getiren bir proje yükseliyor: Sarıyer-Kilyos Tüneli. Sadece bir ulaşım projesi değil, aynı zamanda İstanbul’un geleceğine açılan bir kapı olan tünel, Yavuz Sultan Selim Köprüsü’nün kuzeydeki uzantısı olarak, İstanbul’un iki yakasını birbirine daha da yakınlaştıracak.
İstanbul’un kuzeyinde hızla gelişen yerleşim bölgeleri ve şehrin merkezi arasında güçlü bir bağlantı oluşturmayı hedefleyen bir ulaşım yatırımı olarak öne çıkan Kilyos Tüneli Projesi, Yavuz Sultan Selim Köprüsü ile Kuzey Çevre Otoyolu’na doğrudan entegrasyon sağlayacak, Sarıyer-Kilyos hattındaki trafiği rahatlatmakla kalmayıp, aynı zamanda İstanbul’un ulaşım sorunlarına kalıcı bir çözüm getirecek.
İstanbul Trafiğini
Önemli Ölçüde Rahatlatacak
Kilyos Tüneli tamamlandığında, İstanbul trafiği derin bir nefes alacak. Şehrin kuzeyindeki Kilyos, Demirciköy, Uskumruköy gibi yerleşimlerden Maslak, Levent ve Sarıyer’e ulaşım artık çok daha kolay ve hızlı olacak. Tünel sayesinde trafik yoğunluğu azalacak, seyahat süreleri kısalacak, böylece hem zaman hem de yakıt tasarrufu sağlanacak; aynı zamanda seyahat konforunu da önemli ölçüde artıracak.
Kilyos Tüneli’nin en önemli özelliklerinden biri, Kuzey Çevre Otoyolu’na doğrudan bağlantı sağlaması olacak. Bu bağlantı sayesinde İstanbul Havalimanı’na ulaşım çok daha kolay hale gelecek. Tünel, İstanbul’un yeni gelişim alanları ile Yavuz Sultan Selim Köprüsü ve Kuzey Çevre Otoyolu arasında kritik bir bağlantı noktası oluşturacak. Bu sayede, İstanbul Havalimanı’na ve diğer stratejik noktalara erişim kolaylaşacak. Ayrıca tünel, Yavuz Sultan Selim Köprüsü’nün Asya-Avrupa geçişlerinde daha fazla tercih edilmesini sağlayarak, Fatih Sultan Mehmet Köprüsü ve 15 Temmuz Şehitler Köprüsü’ndeki trafik yükünü hafifletecek. Bu durum, İstanbul trafiğinde bekleme sürelerini azaltarak gereksiz yakıt tüketimini önleyecek.
Depreme Karşı
Güvenliği Artıracak
Kilyos Tüneli, sadece ulaşımı kolaylaştırmakla kalmayacak, aynı zamanda İstanbul’u olası bir depreme karşı daha güvenli hale getirecek. Kuzey Çevre Otoyolu’nun “Tahliye Yolu” olarak belirlenmesi, olası bir büyük depremde can ve mal güvenliğini sağlamak adına tünelin önemini bir kat daha artırıyor.
Tünel sayesinde, yoğun nüfuslu bölgelerden Kuzey Çevre Otoyolu’na hızlı bir erişim sağlanacak ve acil durumlarda kurtarma ekiplerinin ilgili bölgelere ulaşımı hızlanacak. İstanbul’un geleceğine yapılan bir yatırım olan Sarıyer-Kilyos Tüneli, sadece yolları değil, aynı zamanda hayatları da birbirine bağlayacak. İstanbul’un iki yakasını kucaklayan bu proje, şehre yeni bir soluk getirecek.
Sarıyer’e Yeni Bir
Yaşam Anlayışı Sunacak
Sarıyer ve çevresindeki yerleşimler, Kilyos Tüneli’nin açılmasıyla birlikte yeni bir döneme girecek. Tünel, bölge sakinlerinin İstanbul’un kalbine hızlı ve güvenli bir şekilde ulaşmasını sağlayacak. Bu da bölgedeki yaşam kalitesini artıracak ve yeni yatırımların önünü açacak.
Sarıyer ilçesi, son yıllarda hızla artan konut sayısıyla dikkat çekiyor. Bu gelişim, daha iyi ve hızlı ulaşım çözümlerine olan ihtiyacı da beraberinde getiriyor. Kilyos Tüneli, bu ihtiyaca yanıt olarak, Sarıyer’in yaklaşık 350 bin sakiniyle sadece 5 dakikada Kuzey Çevre Otoyolu’na ulaşmasını sağlayacak. Böylece, hem bölgedeki yaşam kalitesi yükselecek hem de Sarıyer ilçesi, İstanbul’un diğer bölgeleriyle olan bağlantısını güçlendirecek.
Çevreye Duyarlı ve
Sürdürülebilir Bir Proje
Kilyos Tüneli Projesi, çevresel etkileri minimize edecek şekilde planlandı. Tünel güzergahı belirlenirken çevresel faktörler ön planda tutuldu ve projenin çevresel uyumu için ilgili tüm resmi kurumlardan gerekli onaylar alındı. Proje kapsamında çevreye olumsuz etkileri en aza indirmek için gerekli önlemler alındı ve sürekli denetim sağlandı.
Kuzey Çevre Otoyolu’na entegrasyonuyla, İstanbul’un kuzey bölgeleri ile merkezi arasında güçlü bir bağ kuran bu tünel, İstanbul’un her köşesine daha hızlı, güvenli ve konforlu ulaşım imkanı sunacak.
Kilyos Tüneli, İstanbul’un geleceğine yapılan stratejik bir yatırım olarak sadece ulaşımı kolaylaştırmakla kalmayacak, aynı zamanda bölgenin ekonomik, sosyal ve çevresel gelişimine de önemli katkılar sağlayacak. Mesafelerin kısalması ve trafik akışının hızlanması sayesinde emisyon değerleri azalacak, çevre üzerindeki olumsuz etkiler de minimuma indirilecek.
Yeniden Yerleşim Eylem Planı